1. "çocuk anadolu gibiydin, şarkı gibiydin öyle
    ümidimiz gibiydin birlikte hiç büyümemeye
    uzun bir iyilik gibiydin, bir 'anakara'ydın hepimize
    seni unuta unuta büyümek bile hatırlamak gibiydi
    ..."

    (bkz: haydar ergülen)
  2. "bilmezlikten gelme ahmet abi
    umudu dürt
    umutsuzluğu yatıştır
    diyeceğim şu ki
    yok olan bir şeylere benzerdi o zaman trenler
    oysa o kadar kullanışlı ki şimdi
    hayalsiz yaşıyoruz nerdeyse
    çocuklar, kadınlar, erkekler
    trenler tıklım tıklım
    trenler cepheye giden trenler gibi
    işçiler
    almanya yolcusu işçiler
    kadınlar
    kimi yolcu, kimi gurbet bekçisi
    ellerinde bavullar, fileler
    kolonyalar, su şişeleri, paketler
    onlar ki, hepsi
    bir tutsak ağaç gibi yanlış yerlere büyüyenler
    ah güzel ahmet abim benim
    gördün mü bak
    dağılmış pazar yerlerine benziyor şimdi istasyonlar
    ve dağılmış pazar yerlerine memleket
    gelmiyor içimden hüzünlenmek bile
    gelse de
    öyle sürekli değil
    bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzün
    o kadar çabuk
    o kadar kısa
    işte o kadar...

    ahmet abi, güzelim, bir mendil niye kanar?
    diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar?"

    mendilimde kan sesleri - edip cansever.
  3. "...bir de kim bilir
    sevdiğin kadın seni sevmez olur
    ufak iş deme
    yemyeşil bir dal kırılmış gibi gelir"

    en güzel dizelerinden nâzım'ın.
  4. “o kadar güçsüzüm ki sesim bile çıkmıyor
    saat üçtür belki dört uyusaydım ya keşke
    uyanmaktan korkmasam yüz yıl uyurum sanki
    ağaçlar, evler, kuşlar bile uykuda
    bir garip, bir tuhaf, bir huysuzum ki sorma.
    sana söyleyemediklerimi bak gaybına söylüyorum
    içinden konuşma!
    bu yeryüzü bu gökyüzü iyi güzel amenna
    her işte bir hayır var doğru bunları geçmeyelim
    ama bıktım artık şerden hayır damıtmaktan
    misal şimdi yan yana uyumak var
    uyumamakta hayır var da
    uyumakta ne mahsur var
    bir güzel olsak ya senle bu anlaşamamazlıklar niye
    secdelere küs alnımda bir kara bir kara
    kalksak gitsek ya şimdi
    belki abant olur belki porsuğun kenarı
    bayram namazından sonra
    ben anlatsam sen anlasan beraberce ağlasak
    ağlamak anlamaktır benimle ağlasana.”

    (bkz: ali lidar)